F.Bahçe ve Milli Takım’ın başarılı orta saha oyuncusu İsmail Yüksek, şampiyonluk ve kariyer planlarından takımın performansına, Türk futbolundan F.Bahçe’nin gelmiş geçmiş en iyi 11’ine ve daha birçok konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
“Şampiyon olursak Bağdat Caddesi’ni yakarız!” İsmail Yüksek, başarıya hızlı yükselişini anlatırken, yaşadığı zorlukları ve Fenerbahçe’ye transfer sürecini de detaylı bir şekilde anlattı. Asist Analiz ekranlarında ‘Az önce Konuştum’ yayınlandı SporCandaş Tolga Işık’ın konuğu olan İsmail Yüksek’in verdiği cevaplar şöyle:
-Fenerbahçe’yle bir anda hayatımıza girdin, Milli Takım’da gol attın, son maçın en çok konuşulan ismi oldun; Hikayeniz nasıl başladı?
“Bazen hayatımı bir kitaba mı yazsam diye düşünüyorum. Geleceğe dair böyle bir hayalim var. Fenerbahce’ye geldikten sonra çok farklı hayallerim oldu. Geceleri hayalini kurduğum kulüp F.Bahçe’ydi. Hep atlayarak geldim. Lig.Gölcükspor’a gittiğimde Süper Lig’e odaklandım.Gölcükspor’daki dönemim zordu.İkinci yıl orada iyi bir performans gösterdim.Gölcükspor’da çoğunlukla 8-10 numarayla oynadım.6 numarayla oynadım. İlk kez F.Bahçe’de. Teknik Direktörümüz Sadi Tekelioğlu bana çok şey kattı. Bizim için Süper Lig takımlarıyla temasa geçti. Geçti. Adımız orada duyuldu. Yavaş yavaş ismim duyulmaya başlandı.”
FENERBAHÇE’YE TRANSFER SÜRECİ
“Önce Antalyaspor kulübümle iletişime geçti. Pandemi dönemi girince o görüşmeler yavaşladı. Ben de evde Antalyaspor’u bekliyordum. Bir gün o sırada dışarı çıktım. Telefon geldi, teknik direktör Tahir Karapınar ve kulüp yöneticileri iletişime geçti. Teknik direktör Emre Belözoğlu da bana büyük katkı sağladı: “Beni izlediğini ve formaya layık olduğumu düşündüğünü söylediğinde çok gurur duydum.”
-Selahattin Baki, Jorge Jesus’un F.Bahçe’ye geleceği konuşulduğunda onun Flamengo döneminde oynadığı maça hazırlık yaptığınızı söylemiştiniz. İsa geldikten sonra onun sisteminde 6 numarayı oynamaya başladınız. Bu nasıl gelişti?
“Fenerbahçe’de kampa çok güçlü gitmem gerekiyordu. Kişisel gelişim grubum var ve sezon başında grubumla bir toplantı yaptık. Jorge Jesus’un orta sahadan beklentilerini bana anlatmalarını istedim. bir de spor psikoloğumuz var, onunla konuştuk. Bence esas olarak sahada. En kolay ve en önemli şey oraya hazırlanmak. Jesus’un ne istediğini bilerek gittim. Bana olan güvenini hissettirdi. Kazandım. İlk hazırlık maçında teknik direktörümün bana verdiği 20 dakika içerisinde bana gösterdiği teveccühü gördüm ve onu hayal kırıklığına uğratmadım. Futbol hayatıma dokunan ender antrenörlerden biridir. Şu anki teknik direktör İsmail gibidir. “İsmail’in de kalbimde çok özel bir yeri var. En büyük eksikliğim defansif özelliklerimdi. O dönemde bunu almaya başladım.”
-Dünyanın en sevdiğiniz 6 numaralı oyuncusu kim?
“Şu anda Rodri zirvede. Ancak okullarda 6 numara dersi okutulacak olsaydı öğretmeni Sergio Busquets olurdu.”
-Fenerbahçe’nin bu sezon çok iyi bir performansı var. F.Bahçe’de neler değişti?
“En büyük etken İsmail hocanın bu kulübe ve dinamiklerine hakim olması. Bu sene takıma çok kaliteli oyuncular geldi ve uyum sağladı. Başarı için uyum çok önemli. Herkes aynı doğrultuda hareket ediyor. Tesisimizde ve antrenmanlarımızda sürekli ‘maç gelse de oynayalım’ modundayız. Bu, “Taraftarlarımız bu sene inanılmaz bir atmosfer yaratıyor. En büyük hissedarlardan biri onlar. Bu destek sahaya yansıdıkça farklı bir boyuta ulaşıyor. Keşke her zaman maç oynayabilseydik. Biz pes etmiyoruz, her zaman gol atmak istiyoruz. Savunma hattımız ve kalecimiz de bu sene çok iyi.”
-Kendiniz için neyi çok iyi yaptığınızı düşünüyorsunuz?
“Zihniyetimi çok geliştirdim. Kişisel gelişim grubum çok kıymetli. Zihniyetimi öğretmenime, kişisel gelişim ekibime, aileme ve arkadaşlarıma odakladım. Eksiklerimi onlardan duymak isterim. Onlara müdahale etmiyorum. dışarıdan başka birinin hayatı.”
-İsmail Kartal bu sene farklı bir seviyede, iletişimi çok iyi. Bu konuda ne diyorsunuz?
“Teknik Direktör İsmail, Fenerbahce dinamiklerini çok iyi biliyor ve aktarıyor. Bu ülkemizde çok büyük bir eksiklik ama teknik adam bunu çok iyi yapıyor. Teknik direktör konsantrasyon kaybını kabul etmiyor. Biz kendimizi bırakırsak bunun sonuçları ortaya çıkar.”
-Milli Takım’ın bu performansı göstermeye başlaması için ne değişti? Milli takım havası geri geldi, nasıl oldu bu?
“Bu başarıda Kuntz’un da katkısı oldu. Milli takım hayalimi gerçekleştirdi. Teknik direktör Montella geldikten sonra tekniğe ve taktiğe çok daha fazla önem verdik. Kendine olan güven eksikliğini bir haftada çok iyi aştı. Hissettik ve biliyorduk. Teknik direktör geldikten sonra Hırvatistan maçını kazanacağımızı biliyorduk. Hırvatistan maçını kazanacağımızı biliyorduk. “Maça çok iyi hazırlandı. Kendi aramızda bu maçı kazanacağımızı konuşuyorduk. Bize milli takım ruhunu aşıladı.”
-Avrupa futbolu ile Türkiye futbolu arasındaki en büyük, temel farklar nelerdir?
“Avrupa’daki futbolcuların futbol kariyerini hayatlarının tek odak noktası olarak görmediklerini düşünüyorum. Saha dışında da rahat yaşıyorlar. Bizimki gibi bir baskı yok, rahatlar. Futbol bizim mesleğimiz, onlara göre eğlencelidir. Ancak futbola ilgimiz çoktur. Sahaya çıktığınızda güya 50.000 topa vuruş yapılıyor. “Bireysel olarak birlikte mücadele ediyorsunuz.”
-Şampiyon olma hayalinizi nasıl yaşarsınız? Her gece aklına geliyor mu?
“Bunu her gece düşünüyorum. Şampiyon olsaydık Bağdat Caddesi’ni yakardık diye düşünüyorum, bazı takım arkadaşlarıma da söylüyorum.”
-Fenerbahçe ile şampiyonluğu kazandıktan sonra hayalleriniz neler? Avrupa’daki futbolcuların fiziksel özelliklerine baktığınızda kendinizi nerede görüyorsunuz?
“İspanya Ligi’ne ve Barselona’ya hayranlığım var. La Liga’ya uzun zamandır hayranım. İspanya’yı istiyorum ama ne olacağını bilmiyorum. Eğer yaparsam kendimi Avrupa standartlarına uygun görmüyorum. , kendime ihanet etmiş olurum. Kendimi daha çok geliştirmem lazım. “Arda Güler’e şimdi bakıyorum; Kendisinin çok geliştiğini görüyorum, çok farklı bir seviyeye gidiyor mesela.”
-Sizce dünyanın en iyi futbolcusu kim?
“Lionel Messi. Futbolu bırakana kadar Messi. Ama çalışma azmi nedeniyle bir oyuncunun örnek alması gereken isim Cristiano Ronaldo’dur diye düşünüyorum. Hala gol atıyor. İnanılmaz bir zihniyete sahip.”
-Takımdaki en iyi arkadaşın kim?
“Kimseyi kırmak istemiyorum, herkesle aram iyidir. Özellikle Türk kardeşlerimle çok iyi anlaşırım. Ancak tek bir kişinin ismini verecek olursam, birlikte olduğum Samet ağabeyim derdim. geçmişten arkadaştık.”
-Sizce F.Bahçe tarihinin en iyi ilk 11’i kim?
“Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Caner Erkin, Diego Lugano, Kim Min-jae, Stephen Appiah, Emre Belözoğlu, Nicolas Anelka, Alex de Souza, Tuncay Ulu, Pierre van Hooijdonk. Ama Edin Dzeko da forvet olabiliyor. inanılmaz bir meslek, “Liderliği ve karakteri var. Kendisi çok iyi bir aile babasıdır.”
